Access’e başladıktan yaklaşık bir yıl sonra Gary Douglas bana kendi potansiyel gücümü talep etmeye gönüllü olup olmadığını sordu. O anda, olduğumuz yerde duvar ayırıcının olduğu yerde duruyordum… Kafamı dışarı uzattım, ona doğru gidip yüz yüze bile gelemezdim.
Ve “Peki, bu ne anlama geliyor?” diye sordum.
“Sana söyleyemem” dedi.
Kafamı duvarın etrafından uzattım “Neye benzeyecek?” dedim.
“Sana söyleyemem”
“Ne olacak?”
“Onu da sana söyleyemem. Eğer elde etmeye gönüllü isen sadece onu talep etmen gerekir.”
Eğer neye benzeyeceğini bilmeden onu seçersem ne olurdu “kem-küm” edip merak etmek ve bütün bu zamanda “Eğer seçersem ne olurdu?” diye düşünmek kelimenin tam anlamıyla 45 dakikamı aldı.
Ve sonra yaptım. Potansiyel gücümü talep etmeyi seçtim. Bu sanki “İşte aslında doğru olan bu ve artık kendime daha fazla yalan söylemeye devam etmeyeceğim. Benim için gerçekten ne doğruysa o olacağım, çünkü biliyor musun ne var, yaşantım benim için daha fazla saklamayacak kadar çok değerli.” falan gibiydi.
Lider olmayı seçtim. Buna da devam ediyorum. Her on saniyede. Takipçiler aramıyorum. Sadece tamamen farklı bir şeye davet olmaya gönüllüyüm.
Siz?
Zamanı geldi mi?
Eğer geldiyse, bilirsiniz. Ve gelmediyse, bu da tamamen normal bir şeydir.
Öyleyse şimdi soru: “Şimdi artık gerçekten olduğunuz potansiyel güç ve bilinçliliği talep edip sahiplenmeye ve olmaya gönüllü olacak mısınız?”
Herhangi birimizin şimdiye kadar hayal edebildiğimiz her şeyin ötesinde bir yaşam mümkün olsaydı nasıl olurdu?
Olduğunu biliyorum.
Dain
PS – Bu blog yazısı benim Kendin Ol, Dünyayı Değiştir kitabından alınmıştır. İlk bölümünün ücretsiz ses kaydını BURAYI TIKLAYARAK elde edebilirsiniz.
PPS – Eğer şimdi zamanıysa, çevrimiçi olarak dünyanın her tarafına sunulan Var Oluşun Tadımlığı Tanıtım Seminerini inceleyebilirsiniz. Daha fazlasını öğrenmek için BURAYI TIKLAYINIZ.
Bu yazının İngilizce aslını Access Consciousness blog sayfasından okumak için lütfen BURAYI TIKLAYINIZ.






