Bazı eğitimler var ki…
Yıllarca önce Gary Douglas’ın Türkiye’de gerçekleşen Level 2&3 sınıfında, Gary’ den duymuştum ilk kez… “X-Men” kapasitesinden bahsetmişti… Ve çok ilginç gelmişti… Ve tam 5 yıl sonra 12-13 Aralık 2015 tarihlerinde, Diva Diaz “X-Men; Dissabilites or Abilities” Sınıfı ile İstanbul’daydı…
Yurt dışından Türkiye’ye gelen Fasilitatörlere ev sahipliği yapmak gerçekten çok heyecan verici… Hazırlıklara aylarca önceden başlıyoruz… Yurt dışına giderek bu tür eğitimleri henüz alamayan arkadaşlarımıza katkı olmak mutluluk verici…
Eğitime katılan ve Türkiye’nin pek çok şehrinden gelen sonsuz varlıklar… X-Men ler… Harikaydınız… Sıra dışı bir eğitimdi… Ve birlikte katkı olduk… Katkı aldık… Kaçıranlar için gerçekten üzgünüm… Umarım bir sonraki eğitimde siz de olursunuz… Bazı eğitimler var ki… Bazı içerikler var ki, kelimeye dökülemez… Ancak yaşanır… Algılanır… Ancak orada olarak deneyimlenebilir… X-Men sınıfı da böyle bir sınıftı…
Muhteşem varlık… Diva Diaz… Türkiye’ye gelmeyi ve katkı olmayı seçtiğin için sonsuz teşekkürler…
Ve organizasyonu birlikte keyifle yaptığım arkadaşlarıma da sonsuz teşekkürler… Sevgili Ayla Aydın ve Nilgün Çekirge… Süperdiniz… Birlikte başka neler mümkün… Bundan daha iyisi nasıl olur…
Berna ŞİRİN – BF, CF, BPF, TTTEF, Liaisons
Nasıl Bu Kadar Şanslı Olduk!!
2015 Senesinin son semineri X-MEN sınıfını sevgili Diva Diaz ile birlikte Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen X-Men arkadaşlarımızla gerçekleştirdik.
Geniş bir yelpazesi olan bu sınıf, Otizm-OCD-ADD-ADHD gibi bu güne kadar genelde bozukluk, rahatsızlık ve hatta engellilik diye tabire açık olan bu konuların aslında yeteneksizlik mi? ya da tam tersi bir yetenek mi? diye tamamen farklı bir bakış açısı ile yepyeni bir kapı açarak bizleri bu kapıdan içeri davet etti.
Bu davet ile oluşan yeni açılımlarda kendimizde bulunan mevcut parçaları yeniden keşfederek hem kendimize, çocuklarımıza ve etrafımıza nasıl bir katkı olabileceğimiz ile ilgili Access Consciousness’un araçları, yepyeni prosesleri ve sevgili Diva Diaz’ın fasilitasyonu ile beraber
Canlı olarak Türkçe’ ye çevrilen bu seminerde muhteşem iki gün geçirdik.
Bu zengin içerikli seminer aynı zamanda, bazen uzun seneler süren tedavilerde bile cevap alınamayan; Kanser-AIDS-HIV ve Diyabet gibi çaresiz gibi görünen semptomların bile çok basit olan araçların kullanımı ile nasıl tamamen farklı olasılıklara dönüşebildiğini paylaştık.
Ve işte X-Men sınıfının bize muhteşem daveti; bu realitede çok farklı açılardan bakarak çoğu zamanda çaresizlik olarak gördüklerimizin aslında ne kadar muazzam olanak ve fırsatlara dönüşebildiği ve sadece Access Consciousness® araçlarını kullanarak.
Bu eğitimi çeşitli sebeplerden dolayı kaçırıp üzülecek olan arkadaşlarımız için de şunu söyleyebilirim… Bizi takipte kalın, sürprizler ve sihir sonsuz…
Bir sonraki X-Men seminerinde buluşabilmek için evrendeki sonsuz olasılıklarımız nelerdir? Poc/Pod…
Nilgün Çekirge – CF, BF, BPF, TTTEF
Herkese Merhaba,
Kasım 2015 benim için çok yoğun değişim ve dönüşümün ivme kazandığı inanılmaz eğitimlerin içindeydim. Bunların ilki Dr. Dain Heer in 2. kez katıldığım SOP sınıfıydı. Yani sonsuz olasılıklar senfonisi adlı bu sınıf alanımı, olasılıklarımı, gücümü, farkındalığımı ve yaratıcılığımı kim bilir ne kadar arttırdı ki, bunu sürekli görebiliyorum. Dersin üzerinden neredeyse 1,5 ay kadar süre geçti. Açılım her an sürekli olmakta, oluyor ve olmaya devam edecek.. nereden mi biliyorum? Olaylar karşısında tepkisizliğimden yani, daha fazla izninde olmaktan, ya da olaylar karşısında hızlıca değişim kapasitemin kolaylıkla devreye girmesinden. Kısaca daha fazla kendimim. Başka neler mümkün diyorum?
Aynı ay içerisinde katıldığım 2. sınıf Muhteşem Blossom Benedict in sınıfı Senin İçin Doğru Ses idi. Bu sınıfı ne kadar çok yaptığımı bilemedim. Bu sefer benim için inanılmaz bir şey oldu. Benim için son derece zor olan şeyi alıp kabul etmenin hafifliğini ve eğlencesini yaşıyorum. Sesimin ufaklığından hayatım boyunca şikayetçi olup, onu daha fazla nasıl yaparım ile ilgili idim. Tümüyle izninde olmaya izin verememiştim. Bu aklıma bile
gelmiyordu. Herkesden farklı bir sese sahip olmak bana göre yanlıştı. Dersin tanıtımı başladı ve bir farkındalık geldi. İzninde olabilme, sonrası tebessüm ve coşku..sınıf bittiğinde ufak sesimin tadını çıkartıyordum :)) Ufak sese sahip olmanın nasıl bir hediye olduğunu fark ettiğimde neredeyse gözlerim dolu doluydu. Ya fısıltıya sahip olmak ya yanlışlık değilse? Beni duyabilmek için insanlar belki de daha fazla kulak kabartmayı isteyebilir ki, bu tamamıyla an da ve şimdide kalmalarını sağlayabilir. Böylece dinlemeyi bilebilirler :)) Genelde herkes konuşur, dinlemez ya… Kim bilir belki birilerine fısıltıyla bir şey anlatırken onları derin sessizlik içinde ve farklı bir realitenin içine almak için güzel bir davet olabilirim.
Sadece enteresan bir bakış açısı ve bir seçim. Belki bir gün bunu değiştirmeyi seçerim. Şu an fısıldamanın birazcık tadını çıkartmakla ilgiliyim.
Eğlenin ve Kendinize iyi davranın.
Canan Bekdik – BF, CF, BPF,
Kendini Yaratmak Adına Kendinden Öteye Yolculuk
Access’in Avrupa turnesi çerçevesinde 18-21 Eylül Paris ” Kendin Ol Dünya’yı Değiştir.
26-28 Eylül, Londra ” Varlığın Enerjetik Sentezi; ESB” , 2-5 Ekim, Roma” Level 2&3 ve 5-8 Kasım, İsveç Stockholm ” Olasılıklar Senfonisi SOP” dersleri yapıldı.
Ayrıca ” 11-16 Kasım tarihlerinde Londra’da, Blosssom Benedict’in “Sizin için doğru ses” eğitimi gerçekleştirildi.
Access dersleri çoğunlukla ders daha başlamadan başlar; Ders bittikten sonra da devam eder, çünkü elektriksel alandan yaratılmamışlardır. Her zaman yeni açılımlar yaratmaya devam eder. Ders sonrasında aynı dersi on defa da dinlemiş olsanız veya Access kitaplarında aynı yazıyı on defa da okumuş dahi olsanız akustik alandan yazılmış olan her defasında değişir ve sizi ilk anda idrak ettiğinizden bambaşka yerlere çıkartabilir. Sizin dinlerken ki sorunuz, beklentiniz, o anki ihtiyacınız, dersten ( ve seans yapıyorsanız Access seanslarından ) o an neyi alabileceğinizi etkiler. Sizin içinde bulunduğunuz andaki alma kapasiteniz de derslerin size katkısını etkileyecektir.
Benim için Paris dersi adeta Ağustos’un son haftası ile beraber başlamıştı. Bir arkadaşımla,” hayatımı durduran blokajlar nedir diye sarmış ve bir çalışma yapmıştım. Paris dersi çok yoğun terapi seansları gibi geçti diyebilirim. Her sorulan soru benim hayatımda da bir yere dokundu. Pek çok kez 12 den vurdu. Londra’da son gün Macar çevirmeni Anras’ın sorusu gibi.
Andras, ben kendimi bildim bileli bedenimden çıkıp bir şeyler yapıyorum orada olmuyorum. “Bu nedir?” diye sordu Dain ‘e, ne zamandan beri böyle diye sordu Dain, ilkokul birden beri olduğunu söyledi, sonra Dain o alana gittiğinde, ” sen esasında bedeninden çıkıp gitmiyordun, sen o an evrenler yaratıyordun ” dedi. Ve vawwwww dedi. Sadece bir tek kişi sana o an ne yapıyor olduğunu söylemiş yanında durmuş olsaydı. Orada yaptığın yaratımları, geçmişte yapıp da gerçekleştiremediğinizi düşündüğünüz suni duvarların arkasında kalmış yaratımlarınızı bu dünyaya indirmeyi seçer misiniz?
Bu benim için muazzam bir sözdü. Hem küçük Andras’ı görüyordum orada hem de kendi çocukluğumu hatırlıyordum. Defalarca dalıp gidiyor olmakla suçlanmıştım. Her defasında annem yüzümü tutup kendine çevirir ve onu dinlememi söylerdi. Ve onu dinlemediğim için ne kadar zor bir çocuk olduğumu. Ve şimdi anlıyordum. Esasında dalıp gitmiyormuşum. O an ben kendimi yargıladığım bir konuda kendimin yanında durdum. Ve kendi çocukluğumu kucaklamaya başladım. Hatta bundan öte bir an kızımı da anladım. Kendi yargılandığım konuda, aynısını yaptığı yerlerde , ( özellikle okul ve derslerle ilgili olarak ) ona bana yöneltilmiş enerjiye yakın bir enerjide yaklaşmamak için gösterdiğim çabayı fark ettim. Satın almış olduğum ilginç bakış açıları… Ne zaman ki biri sizi bir şeyle yargılar, siz aynı konuyu başkasında gördüğünüzde ilk yargılayan oluyorsunuz? Bununla ilgili Dain şöyle bir örnek verir ve bu örneği hemen hemen tüm derslerinde anlatır. Bir gün bir kadın , ” senin sahnede hoplayıp zıplamalarını izlediğimde senin yapay olduğunu düşünüyordum, hatta sana çok kızıyordum, hatta senden nefret ediyordum ” demiş ” Sonra durdum bunun kendimdeki yerine baktım ve fark ettim ki, sahnede hoplayıp zıplayan çocuk bendim ve bunun için hep cezalandırılmıştım.
Kendinizle ilgili kimin yargılarını gerçek yapıyorsunuz?
Kendinizi hangi yaşınızdan yaratıyorsunuz? Dününüzü, şu anınıza saldırmak için kullandığınız her yeri yıkıp yaratımını iptal eder misiniz?
İsveç ‘e gitmeden önce de şöyle bir şey yaşadım, bars derslerime gelen hanımlardan birine çalışma yaparken, onun kızının doğumunda öldüğünü gördüm. Böyle bir şey olup olmadığını sorduğum zaman ise gördüğümün gerçek olduğunu kalbinin 2 dakika durmuş olduğunu, doktorun ona “sizi kaybettik şükür ki Allah sizi bize çocuğunuza bağışladı ” dediğini söyledi. İsveç dersinde doğum ile ilgili pek çok konu açıldı. İlk sahneye çıkan Susan, bir ebeydi ve ilk evrede kanser hastası olduğunu söyledi, sonrasında sorulan sorularda açığa çıkan şuydu, onun bebeklerle, bebekleri ve annelerini sağ tutmak ile ilgili yeteneği vardı ve ölümün odaya girmesine izin vermiyordu. Ölüm ile ilgili kapıları kapıyordu. Fakat yeteneğini fark etmemiş olması onu yeteneğinden zarar görmesine yol açmıştı. ” Başkaları için seçimler yapamazsınız, başkalarının boktan seçimlerine de izin vermeyi öğrenmek, bu ölüm bile olsa ve talepleri buysa buna da gönüllü olmak onurlandırmak” .
Derste bana bir sürpriz de vardı. RRFY dersinden tanıdığım Jesicca ve Nicholas’ın bebekleri olacaktı. Sahnede Nicholas’ın Jesicca ya evlenme teklifini izlemek ve onun da on saniye için bunu kabul ediyorum, diye espri yaparak kabul etmesi; onlara mutluluklar diliyorum.
Çağla Necat
Access Kapısı…
Mersinde başarılı bir lisede psikolojik danışman olarak çalışıyorum. Access Bars eğitiminden sonra odamı öğrencilere katkı olacak şekilde basil değiştirebilirim diye sorduğumda kapıyı değiştirme fikri geldi aklıma.
Okulun içinde ama okul algısı dışında bir kapı olmalıydı.
Hemen sınırları temsil eden tuğla duvar ile değişimi anlatan tüneli buldum. Üstüne de bundan daha iyi nasıl olur sorusunu oturtuverdik öğrencilerimle…
Ben ve onlar yaparken çok eğlendik…
Kapı yardım istemeyi ve bana gelmelerini kolaylaştırıverdi.
Geçenlerde bağımlılıklarla ilgili girdiğim bir sınıfta bundan daha iyi nasıl olur yazıyordu?
Merdivende karşılaştığım öğrencilerim ve öğretmen arkadaşlarım bundan daha iyi nasıl olur derken gülümsüyorlardı…
Okulun atmosferini değiştirdi. Sorun odaklı düşünmek yerine yaratıcılığı ve farklılığa sürükleyen bir algı oluşturulmasına katkı sağladı.
Bana görüşmelerimde inanılmaz yöntemlerin kapısını aralayan Access yaratıcılarına minnettarım.
Başka neler mümkün?
Nurten Saydam
Yusuf Kalkavan Anadolu Lisesi
Psikolojik Danışmanı
Mersin 2015
Bedenler Uçuşta
Evet… Gerçekten bedenlerimiz mutluluktan uçuyor…
Vladica Djordjevic, 3 günlük Access Beden Sınıfı için Ankara’da bizlerle birlikteydi ve hiç bitmesin dediğimiz 3 muhteşem gün geçirdik birlikte…
Ev sahipliği yapmak… Katkı dolu olacağını bildiğim böyle bir sınıfı organize etmek… öyle heyecan vericiydi ki… Birkaç ay öncesinden hazırlıklara başladım… Bedenlerin keyif alacağı harika bir mekan, aydınlık ve enerjiyi yükseltecek keyifli bir salon, bedenlerin dönüşümüne katkı sağlayacak rahat masaj yatakları… Değişime hazır bu sınıfa katkı sağlayacak ve oluşacak katkıyı sevgiyle alıp kabul edecek muhteşem katılımcılar… Ve… Tüm bunların tek bir mekânda buluşması için muhteşem Access soruları…
Sonuç? Harika… Ve bundan daha iyisi nasıl olur?
Türkiye’nin pek çok şehrinden, değişime hazır çok sayıda sonsuz varlık bir araya geldik… Sınıf eğlence doluydu… Sınıf katkı doluydu… Sınıf bilgi doluydu… Ve sınıfa giren herkes son gün sınıftan çıkarken tamamen farklı bir kişiydi… Gerçekten yüzleri ve yaydıkları enerjiyi görmeliydiniz… Bu sınıfta olanlar ne demek istediğimi biliyor artık… Eğer siz bu sınıfta olanlardan değilseniz… Bir sonraki sefer mutlaka deneyimlemelisiniz…
Vladica’nın katkı dolu muhteşem fasiltasyonu ile neşe, kahkaha ve eğlenceyle ve bilgi dolu muhteşem bir 3 gün… Teşekkürler Vladica Türkiye’ye gelmeyi seçtiğin için… Teşekkürler sevgili sonsuz varlıklar, bu sınıfı birlikte yaratmayı seçtiğiniz için…
Bundan daha iyisi nasıl olur? Başka neler mümkün?
Berna ŞİRİN
BF, CF, BPF, TTTEF, Liaisons
ENTİTİLERLE KONUŞMAK ÜZERİNE
Bize kendini anlatmak isteyen dünya… İletişimi biz sözel zannediyoruz… Kelimelere çok önem veriyoruz, İletişim karşılıklı fark ediştir esasında… Algılayış onun varlığını kabul ediştir… Bu bizim bir birimize verdiğimiz / verebileceğimiz en büyük hediye ve besindir. Bu besleyicidir genişleticidir… Biz algılayışımızı kestiğimiz anda, kendimizin beslenişini ve besleyişimizi de durdururuz esasında… Ve içimizde bir yer kırılır, içimizde bir yer kanar, içimizde bir yer acır. O yer fark etmemizi, açığa çıkmayı bekler.
Bunu çocuklarla iletişimde özellikle görebilirsiniz. Bazen çocuğa yaramaz dediğinizde veya onun varlığındaki – diyelim ki Hiper Aktivite bozukluğu, onun davranış şeklini yanlış kıldığımızda, onu kendisiyle ilgili olarak da eksiltiriz. Onu kendi yanlışlığına gömeriz.
Ben entitiler dersinde, entitilerin bize ne kadar katkı olmak istediklerini bizim algılarımızın ötesinde nasıl bir dünyanın olduğunu bu dünyayı algılamamızın almamız bilmemizin, dünyanın kendisini ne denli besleyebileceğini gördüm. Bizim kendimiz olmamız, bizim farkındalığımızı açmamız tüm dünya için işte bundan bu denli önemlidir. Şefkat, merhamet, şükran, zarafet incelik, yumuşaklık… Bunları doğurabilmek, bunların da kendisi olabilmek için, fark etmek gerekiyor. Entitiler bize bunun için bambaşka bir alan sunuyorlar, çünkü artık bilinmek istiyorlar.
Varlıklarla konuşma dersinin ismi Entitiler ile Konuşmak olarak değiştirildi. İlk başta benim entiti ile ilgili bakış açım varlık kelimesi ile bire bir örtüşüyordu. Fakat Shannon’ un dersinde belki de ilk değişen benim bu kelime üzerindeki algım, farkındalığım ve bilişim oldu.
İslamiyet’te de vardır. Her şey canlıdır, her şey titreşir her şey konuşur, dinlemesini bilene, dinlemesini bilenle. Bu her şey bir taş olabilir, doğa olabilir, arabanız, eviniz, herhangi bir eşyanız da olabilir. Her şeyin içinde moleküler seviyede biliş vardır.
Başlangıç seviyesinin konusu, üzerimizde bize yük olan bizi kendimiz olmaktan alıkoyan (ki onların oraya gelmesine yol açan da bizim bilinçsiz seçimlerimiz) entitilerin temizlenmesi; Farkındalığımızın artması.
Orta seviyenin konusu iletişimdi, ileri seviyenin konusu entitilerden “almak” idi. Bu receive kelimesi bizim alıp kabul etmek kelimesinin çok ötesinde bir kelime esasında, bunu çevirirken ben zorluk yaşıyorum. Alıp kabul etmek demek yeterli olmuyor. Receive, bu radyonun alıcısı gibi bir şey. Var olan her şey bize bir katkı sunuyor. Orada ama biz görmüyoruz. Farkında değiliz veya bizim alıştığımız bir dile çevrilmiş değil bu. Bu dili öğrenmek ve kendini açmak ve gelen bilginin download olmasına da (yani bilgisayardaki yüklemeye benzer şekilde çok hızlı gerçekleşmesine) de kendimizi açmak gerekiyor. İşte o zaman, hayallerimizden öte bir yere götürüyor bu bizi.
Misal çok hoşunuza giden bir müzik parçasını dinlediğinizi düşünün, sonra müzik parçasının içerisindeki müziğin arkasındaki sessizliği dinleyin ve sonra o sessizlikte genişleyin. Almak öyle bir şey.
Bu ders benim bambaşka bir kasımı kullanmamı sağladı ( algısal yeteneklerin de kasları vardır) ve bana ağır geldi esasında derken anlattığım buydu. Ve Shannon’un da dediği ve benim de öğrencilerime söyleyeceğim gibi, ilk anda zor gelen, birkaç gün içerisinde kolaylaşıp, yaşamınızın doğal bir parçası haline gelir. Sadece devam edin.
Entitilerle konuşma dersinin belki de ikinci şaşırdığım ama tam da böyle olmalıydı tabii ki, neden fark etmedim dediğim noktası şu. Hani denir ya masallarda geçer, ” ne zaman bir çocuk ben perilere inanmıyorum dese, bir peri ölür” vawwww… Var olanın varlığını ” acknowledgement” fark ederek onurlandırmak çok ama çok önemli. Yok edişimizin bir yolu, algılamayışımız ve sadece algılamakla sadece farkında olmakla, yaşatıyoruz.
İşte bu kendimiz olarak dünyaya dokunuşumuz… Yapmak değil olmak…
ÇAĞLA NECAT
Kopenhag’ da Bilinç ve olduğumuz sihir yolculuğu
Temmuz başında Kopenhag’ da Gary Douglas & Dr. Dain Heer ile yapılan 9 Translar ve Gary Douglas ile yapılan İleri seviye Beden Sınıfına katıldım. Bu sınıfların duyurusu aylar önce yapıldığında hiç düşünmeden doğrudan seçmiştim ve seçtiğim anda tüm moleküllerim dans etmeye başlamış, aylar öncesinden heyecanlı bekleyiş başlamıştı. Bu sınıflarla ilgili paylaşacak gerçekten çok şey var. 9 Translar sınıfında Türkiye olarak oldukça kalabalık bir gruptuk. Bunun katlanarak artması için neler mümkün? Gerçekten gitmeyi seçince ve bu neyi gerektirirse gerektirsin ben bu sınıfa gitmeyi seçtim(net bir şekilde), kolaylıkla ve neşeyle gidebilmem için ne gerekir, bunun için sonsuz olasılıklarım nelerdir? sorusu gerçekten tüm kapıları açıyor, hiçbir bahane yaratılmıyor.
Daha sınıf başlamadan haftalar öncesinde aslında zaten olduğumuz 9 translar daha fazla görünür olmuştu, her şey mucizevi bir şekilde değişiyor, her şey sanki bize hizmet ediyordu.
Kopenhag’ a giderken yolculuk boyunca biz teklif etmeden insanların gelip bize yardım etmesi, gidişimizi kolaylaştırması gerçekten muhteşemdi, bundan daha iyi nasıl olur? 9 Translardan birisi olan transliterate yani tüm dilleri konuşabilme ve anlayabilme yeteneği de gerçekten hepimizde gözle görülür şekilde arttı. Birden bire yabancı dilde konuşmalarımız, bazen tercümeye ihtiyaç duymadan o anda tüm konuşulanları anlamamız hatta bazen hiç konuşmadan anlaşmalarımız, daha başka neler mümkün? Diyorum. Hayatımda her an olasılık yaratmaya devam ederken nasıl bu kadar şanslı olabildim diyorum? Ki aslında şanslı olmayı da zaten ben seçtim J Seçim yaratır…
Ya hiçbir bahanemiz, nedenimiz, koşulumuz, bakış açımız olmadan sadece seçseydik? Soru, seçim olasılık ve katkıdan işleseydik?
Hemen akabinde katıldığım İleri Seviye Beden sınıfında ise Gary Douglas’ ın masaların arasında gezinerek bizzat yanımıza gelerek sanki bireysel seans yapıyormuş gibi tek tek sorularımızı yanıtlaması ise gerçekten muhteşemdi. Sorduğum bir soruda Gary Douglas yanıma geldi, o da bana bir şeyler sordu, anlattı ve ben hiçbir şey söyleyemedim. Çok şey söylemek istedim, hepsi hızlıca aktı gitti. Sadece gözlerimizle konuştuk, o sessizlikte birbirimize çok şey söyledik. Ve orada bir çok şey değişti ve biliyorum ki bu değişen şey değişmeye devam ediyor ve şunu da biliyorum ki tüm Dünyada da değişiyor. Çünkü bizim Evrenimizde bir Olasılık açıldığında yada bir şey değiştiğinde bu tüm Dünyada değişim yaratıyor. Gerçekten neleri seçseydik bu realiteleri değiştirirdi? Farklı ne olabilir, ne yapabilir ne yaratabiliriz? Gary Douglas son gün bize yeni bir beden prosesi verdi. Bu proses bana yapılırken yerçekimin, katılığın olmadığı bir alanda hissettim bedenimi ve sanki uzun zamandır unuttuğum ve o anda hasretle sarıldığım müthiş bir birlik duygusuyla bedenim coştu, içim gıdıklandı müthiş bir enerjiyle titredi bedenim. Bu an hiç bitmesin istedim. Tekrar gerçek birlik olduğumuz o an anlatılmaz yaşanır. Her birimiz olduğumuz hediyelerle iyi ki varız, bu yazıyı okuyan herkes bu size de bir davettir, seçerseniz kolaylıkla sizlerin de bu sınıflara kolaylıkla gelmesi için neler mümkün?
Şimdi sıra Shannon o Hara ile Varlıklarla konuşmak Eğitmenlik Eğitimini tamamlamaya geldi, Temmuz sonuna doğru tekrar Kopenhag’dayım, yine moleküllerim zıp zıp, bundan daha iyi nasıl olur?
Ayla Aydın
Access Consciousness™ Sertifikalı Eğitmeni (CF, BF, BPF, TTTEF, İstanbul)
Bir Barcelona Macerası…
Merhaba
Konu başlığımız “bundan daha iyi nasıl olur?” ne demek.
Bundan daha iyi nasıl olur? Bu soru hayatımıza gireli sanırım 10 sene olmuştur, anamın sayesinde anamın öğrendikleri öğrettikleri sayesinde belki de duymaktan en çok sıkıldığım, duyduğumda sinir olduğum hatta kızdığım ama yine de kulak aşinalığı olmuş bir soru. Ne işe yaradığını da hiçbir zaman anlamadığım ama anam için bir yaşam biçimi olan öğreti sorusu bundan daha iyi nasıl olur?
Bu sorunun ne olduğunu anlamamazlık geçen hafta itibarı ile bu soruya sonsuz sevgi anamın öğretisine kayıtsız şartsız saygı duymaya başladığım zamandır tam da 19 Nisan 16:00 sularıdır. Her şey geçen Cumartesi sabah başlayan ve pazar günü 14:30 a kadar muhteşem geçen bir Barcelona seyahati sırasında oldu. Barcelona’ya varılmış gezimizin asıl amacı olan NouCamp da Barcelona izlenmiş daha sonrasında stat müze turu atılmış ve artık benim için Barcelona da başka merak edilecek bir şey kalmamıştı ama ne var ki dönmemize daha 1.5 gün vardı. Başladık gezmelere istemeye istemeye de olsa Park Guel e gidilmiş ve bir şekilde çantamda taşıdığım pasaportum ve cüzdanım gezi sırasında çalınmıştı. Hayatımda ilk defa kendimi bu kadar yalnız çaresiz ne yapacağını bilemeyecek (bundan daha iyi nasıl olur?) bir halde bulmuştum Avrupa’nın bir köşesinde kimliksiz parasız kısacası yalnız kalmıştım.
Müslümanlığım ile çok övünmesem de yine de başladı dualar Allaha yalvarmalar kafamın bir köşesinden de yükselen o esrarengiz soru bundan daha iyi nasıl olur? Belki de annemin bile 1.5 saat süre içerisinde soramayacağı kadar bu soruyu ve duaları ettim. Barcelona sokaklarında konsolosluğa gidiş yollarında ta ki arkadan bir ses gençler bir dakika diyene kadar Grup bizim gibi park da gezer iken kendi arkadaşlarının cüzdanı çalınmış ve cüzdanı ararken şans eseri çöplükte bir Türk pasaportu bulmuşlardı akıllarına konsolosluğa bırakmak gelmiş sorumluluk sahibi biri olarak. Ama bilmedikleri o pasaportun sahibi son 1.5 saattir dualar bundan daha iyi nasıl olurlar ile pasaportu kendine çağırmıştı bile. Doğru duydunuz doğru, 1.5 saat içinde hem büyük hüznü hem de büyük bir mucizeyi yaratan yine ben olmuştum sebebi de dualar ile karışık ama kuvvetli bir söylem “bundan daha iyi nasıl olur?” idi
Bence sizde hayatınıza bir tek bu soru ile bile büyük mucizeler getirebilirsiniz değil mi anacığım…
BUNDAN DAHA İYİ NASIL OLUR?
KOCAMAN ÖPÜLDÜN
Orçun Bekdik
Venedik fatihleri yazıyor…
Venedik fatihleri CF Seminerinde yaşadıklarını ve duygularını bizlerle paylaştılar. Ülkemize ve tüm evrene katkılarından dolayı kendilerine bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Bundan daha iyi nasıl olur? Daha başka neler mümkündür?
Venedik’ te Kendim Olma…
5. kez katılmış olduğum 5 günlük Facilitator Class yani Eğitmenlik Eğitimi benim için her seferinde muhteşem değişimin dönüşümün sınıfı olmuştur.
Sevgili Gary Douglas ve Dr. Dain Heer’in birlikte an’ da yarattıkları bu sınıf nasıl Access Eğitmeni OL’ unuru her açıdan masaya yatırır. Bu sınıf, Access Consciousness’un yani Bilinçlilik Sisteminin kolaylaştırıcıları olan bizler için, öncelikle kendi hayatımızı daha fazla bilinçten yaratmamızla ilgilidir. Bu herkes için bir süreç olup, kendi seçimlerimiz ile bu süreci hızlandırır ya da yavaşlatır ya da durdururuz. Kendi adıma söylemem gerektiği için, gerçekten hayatımı muhteşem yaratmama katkı sağlayan bu sınıflar her seferinde beni inanılmaz heyecanlandırır. Çünkü her sınıf beni, bedenimi ve hayatımı değiştirir ve daha fazla neşe ve kolaylığın yaratıcısı olmamı sağlar.
Bu sınıfların içlerinde benim için çok dinamik olan CF sınıfı, tekrar 2015 de Muhteşem Venedik’te yapıldı. Venedik’in o büyülü yumuşak ve ihtişamlı enerjisi geçişlerimi kolaylıkla ve sadelikle yapmamı sağladı. Evet, her zaman farkındalığımda olan ve bir türlü değiştirmemek için direnç gösterdiğim bazı bakış açılarımın değişmesinde kolaylık yaratan arkadaşlarımla birlikteydim. Her biri benim büyümem ve daha fazla alıp kabul etmem için oradaydılar. Direnç göstermek derken, bu isteyerek yaptığım bir şey değil, tümüyle olması gerektiğini bildiğim şeylerle ilgiliydi. Bazen iyi gibi gözüken ancak bizi inanılmaz sıkıştıran şeylerden arınmak, gerçekten harika. Bu durumumu kolaylaştıran tüm arkadaşlarıma, hatta dünyanın türlü yerlerinden gelip, hepimiz için daha büyük katkı olan tüm arkadaşlarıma minnettarım. Nasıl bu kadar şanslı olabildim? Diyebilmek çok hoş J
Bakalım, önümüzdeki sene yapılacak olan Facilitator Class- yani Eğitmenlik Eğitimi bana neler katacak? Ben nasıl bir katkı olacağım? Kolaylıkla, neşeyle ve ihtişamla…
Canan Bekdik
Hayallerinde Ötesinde…
Hayallerinin de ötesinde bir yaşamak böyle bir şey sanırım Access hayatıma girmeden önce yurt dışına gideceğim aklımın ucunda olan bir şey değildi. Access’in araçlarını kullandıkça, cevaplarla değil sorularla olaylara yaklaştıkça hayatın nasıl da hayallerin de ötesinde aktığını görmek harika bir şey.
Venedik’te Gary ve Dain’in enerjilerini hissetmek ve onların Eğitmenlerin önlerini açabilmek için çabalarını görmek ilginçti. Ayrıca Access’in dünyada çok hızlı büyüdüğünü görmek, dünyanın değişik ülkelerinde gelen eğitmenlerin Access’in insanları nasıl değiştirdiğini dinlemek ilginçti. Beş gün boyunca devam eden eğitimde Gary ve Dain’in Türkiye ve Türklerden oldukça sık bahsetmesi ve örnek vermesi; Gary ve Dain in duygusal anlar yaşaması ve birçok eğitmenin mutluluk gözyaşları dökmesi ilginçti.
Daha düne kadar hiç yurt dışına çıkmayı düşünmezken Haziran’ da Level 2-3 için İsveç’e, Temmuz’da 9Translılar eğitimi için Danimarka’ya gitme hazırlıklarına başladım. Bu macerayı yaşamama vesile olan sonsuz varlıklara ve tüm arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Bundan daha iyi nasıl olur? Daha başka neler mümkün?
Ali Maden
Venedik’te bilinçle olmak
Bütün Access Consciousness eğitimlerinde olduğu gibi son katıldığım Venedik eğitmenlik eğitiminde bilince, bu sisteme, Gary ve Dain’e minnettarlığım daha da arttı.
Bütün zamanların aynı anda yaşandığı, platformlar üzerinde kurulu bu kanallar şehrinde geçmişi bırakmak, şimdide yaşamak ve geleceği oluşturmakla ilgili Gary ve Dain’in verdikleri farkındalıklar hayalimin ötesindeydi.
Beni bana veren ve bütün realitemi değiştiren Access Consciousness’ ta olmak…
Nasıl bu kadar şanslı oldum?
Ben kendim olmayı seçtim.
Bunu seçtiğim için kendime teşekkür ediyorum.
Katkısı olan herkese teşekkürler!
Yılmaz Emek
… ve farkındalık ve algıyı seçtim!
Evet! Şimdiye kadar olmayı reddettim her şeyi olmaya gönüllüyüm! Sonsuz varlık olarak alıp kabul etmediğim ve kendimi yargıladığım kısıtladığım sıkıştırdığım ne varsa tümüyle yıkıp yaratımını iptal ediyorum buna izin vermeyen ne varsa godzilyon kez yıkıp yaratımını tümüyle iptal ediyorum rwgbppa9sbb.” Bu soru ve temizliği yapmaya gönüllü olduğum ilk an Access Foundation ve Level1 eğitiminin son günü Access cf kolaylaştırıcılarımızdan olan Ebru Tarım Dilekcan’ın bana hediye ettiği SOP seansından (Olasılıklar Senfonisinden) oldu.
Minnet ve şükranla yaratım noktası o an idi… Şimdi sizinle paylaşacağım harika şey ise dün ki yaşadığımız harika şeyden sonra oldu. Sevgili Access Consciousness kurucusu Gary Douglas ve yardımcı kurucu ve Dain Heer dermişler ki “bizden de katkı almaya gönüllü olun alıp kabul edin” ve evet dün ben ve birkaç arkadaşım bars seansı yapmak için toplandık ve onlardan da katkı almaya gönüllü olduk. Bunu seçtiğimiz için nasıl bu kadar şanslı olduk? Ve sevgili Dain Heer enerjetik olarak bana ESB varoluşun enerjetik sentezi seansı yaptı. Ne kadar sürdü bu realiteye geldiğimde olduğum alanı enerjiyi algılama heyecanı içindeydim. Ve bugün aldığım Foundation ve Level1 eğitimi kayıtlarını dinlerken uykuya daldım. Uyanacağım sırada gelen mesaj sesleri ve telefon çağrısına karşın uyanamadım. Ve farkındalık ve algıyı seçtim! Seçtim ve algıma gelen o sırada sırtımda kuyruk sokumumda bana katkısı olmayan benim bedenime tutunmuş bir varlık olduğu oldu. Seçimim bana katkısı olan varlıklardan katkı olmalarını talep etmek, varlık temizliği yapmak oldu ve birkaç sefer temizledikten sonra sanki esaretten özgürleşmiş bir beden ve varoluşumla uyandım kolaylıkla.
Bunu paylaşmayı seçiyorum. Çünkü benim algıma düşen kendimle ilgili hala “alıp kabul” edebileceğim daha fazla ve daha çok muhteşem neler var nasıl bir katkı olmak için bekleyen hediyeleri var bu hayatın evrenin bizlere. Yeter ki biz talep edelim seçelim. Şimdi ki kendimle ilgili soru ise “farklı olduğumu bilmeme olmama algılamama alıp kabul etmeme engel olan ne varsa godzilyon kere yıkıp yaratımını iptal ediyorum rwgbppa9sbb.”
Siz de gönüllü olsaydınız şu ana kadar olmaya istekli olmadığınız her şeyi olmaya bu bizler ve dünya için nasıl bir enerji alan ve bilinç oluştururdu?
Çağıl Ortak – İstanbul
Bedende Huzur ve Dinginlik…
Temmuz ayında Gary Douglas ile Kopenhag’ da yapılacak 3 günlük Advanced Body sınıfına katılabilmem için gerekli ön koşulunu tamamlamak amacıyla Dr. Kacie Crisp ile yapılan Access’ in 3 günlük Body sınıfına 2. Kez katıldım. Access’ in her sınıfı gerçekten birbirinden muhteşem, katkı dolu ancak benim gönlümde bazı sınıflar var ki gerçekten yeri daha bir başka. Katıldığım her sınıf bende büyük değişimler yarattı ancak beden sınıfı beni adeta baştan yarattı. Access Bars ile başlayan büyük değişimim, beden sınıfıyla coştu, farkındalıklarım daha da fazla arttı. Bundan daha iyi nasıl olur?
Günlük koşuşturmacalar, işler güçler derken bedenlerimiz ne kadar ihmal ediliyor, bu sınıfta 3 gün boyunca ihmal ettiğim bedenimi onurlandırdım, ona özen gösterdim, adeta şımarttım. Bedenim mutlu, ben mutlu.
Bu beden sınıfında ve sonrasında bedenime kilitlediğim ne çok şey olduğunu ve onlardan nasıl özgürleştiğimi ve özgürleştikçe ne kadar çok şeyin farkına vardığımı gördüm. Bedenlerimiz bize rehberlik eden bir radar gibi çalışıyor. Beden prosesleriyle; bedenimle huzur ve dinginlik duymaya başladığımı, bedenimin bana nasıl bir hediye olduğunu, bedenimle nasıl iletişim kuracağımı, birlik içinde olacağımı, bana etrafta neler oluyor bunların farkındalığını nasıl verdiğini, henüz alıp kabul etmediğim hangi kapasitelerim olduğunu, gerçekte olduğum ne ise o olmaya katkı olduğunu gördüm.
Access’ ten öncede Bedenlerle şifa çalışmaları yapıyordum ve insanların rahatsızlıklarını, ağrılarını, vb. ne varsa çoğunlukla bunları bedenime alıyordum, şifa çalışması sonrası da yorgun düşüyor günlerce kendime gelemiyordum. Access ile birlikte bedenlerle çalışmak hem çok kolay, hem etkili hem de eğlenceli, en güzel yanı da proseslerin uygulama yaparken benim bedenimde de çalışması, bundan daha iyi nasıl olur?
Bedenimde ki tüm bu değişimler bütün Realiteme de yansıyor ve değiştiriyor. Bundan daha başka neler mümkün? Eğer siz hala Access’ in beden prosesleriyle tanışmadıysanız bir an önce tanışmanız için neler mümkün?
Bu sınıfın Eğitmeni Dr. Kacie Crisp ise gerçekten sınıfta büyük bir özenle peş peşe, sorduğumuz yüzlerce soruyu cevapladı, bizlere katkı oldu. Yeri geldi doğrudan bedenlerimizle kendisi çalıştı. Her birimizle tek tek ilgilendi. Kendisine, muhteşem varlığına sonsuz teşekkürlerimi gönderiyorum. Ayrıca bu sınıfa katkısı olan herkesin muhteşem varlıklarına da teşekkür ediyorum.
Şimdi büyük bir heyecanla Temmuz ayında yapılacak olan İleri Seviye Beden sınıfını bekliyorum, bedenim şimdiden o sınıfın enerjisini algıladı ve heyecandan yerinde duramıyor. Başka neler mümkün?
Ayla Aydın – İstanbul
Access Consciousness ™ CF, BF, BPF
Dr. Kacie’nin kendine özgü bilgeliği…
Ocak 2015 de Sevgili Dr. Kacie Crisp 3 günlük Beden Semineri vermek için İstanbul’a geldi. Bedenlerinde değişimi yaşamak isteyen ve de diğerlerine katkı olmak isteyen 37 kişi ile bir aradaydık. Kacie’nin bu güne kadar oluşturduğu en büyük sınıfı olması da bizim için ayrıca çok onurlandırıcı bir şey oldu 🙂
3 gün boyunca, hepimizin bedenleri değişti, daha fazla alıp kabul etmeye izin verdik ve bedenlerimizi daha fazla onurlandırdık. Bundan daha iyi nasıl olur?
Bu güne kadar sayısını bile bilmediğim kadar çok Access beden sınıflarına katıldım. Hımm ben daha önce katılmıştım zaten biliyorum, artık buna tekrar katılmam gerekmiyor diye düşünen arkadaşlarım için şöyle bir şöyle bir farkındalığımdan bahsetmek isterim. Access in bu muhteşem hediyesi olan Access Beden seminerleri, her seferinde sanki ilk defa bedeniniz bu enerji ile tanışıyormuş gibi tekrar tekrar mutlu oluyor ve size şükranlarını bildiriyor. Başka neler mümkün?
Dr. Kacie Crisp, kendine özgü bilgeliği ve tüm bilgisini paylaşma gönüllülüğü ve muhteşem farkındalığı ile bizlere dolu dolu 3 gün geçirtti.
Tüm bu yaşanan güzelliklerin yanı sıra, “ Para ve İlişkiler” ile yaptığı 2 ayrı seminerler de işin kaymağı oldu. Her seferinde kendimin nerelerde takıldığını fark edip, onları bırakıyor olmak 🙂 çok heyecan verici… Access’i çok seviyorum ve tüm eğitmenlerine ve tüm arkadaşlarıma saygılarımı ve sevgilerimi gönderiyorum. Hep birlikte başka neler mümkün?
Canan Bekdik
Access Consciousness™ CF, BF, BPF






