Hayatlarımızın çoğunda bize herkes gibi olmanın bizi davranışları düzgün iyi bir kişi ve toplumun bir parçası olmamızı sağladığı öğretildi. Etrafımızdaki insanları taklit etme konusunda cesaretlendirildik, özellikle ebeveynlerimizi ve aile bireylerimizi. Çocuklara sık sık annelerine ne kadar çok benzedikleri veya tıpkı babaları gibi davrandıkları ya da kardeşleriyle benzer yeteneklere sahip oldukları söylenir.
Ben çocukken bana da babama benzediğim söylendi! Birbirimize benziyorduk ve hatta anlaşılan aynı tür davranışlara sahiptik. Bu nedenle ben ne yaptım? Onu taklit ettim. Yürüyüş biçimini, bir şeylere tepki verme biçimini ve aynı zamanda kendisiyle ilgili bütün güvensizlikleri ve yargılamaları da kopyaladım. Bunlardan herhangi birinin seçimle ne alakası var? Ve kaç çocuk kendilerinden yapması beklenenin o olması nedeniyle olağan biçimde ebeveynlerini taklit ediyor? Daha başka ne mümkündür?
Etrafımızdaki çocuklara olabileceğimiz en büyük hediyelerden biri, Gary’nin de bir keresinde söylediği gibi, onlara kendinize davranıldığı şekilde değil nasıl davranılması gerekiyorsa onun gibi davranmaktır. Öyleyse hayatımızda yer alan çocukları oldukları sonsuz varlık olarak kabul etseydik bu neye benzerdi? Tamam, küçük bedenlere sahip olabilirler ancak bu etraflarındaki yetişkinlerden daha az sonsuz oldukları anlamına mı gelir?
Bir çocuk yaramazlık yaptığı veya herhangi bir şeyin tam olarak onların işine yaramadığı zaman, onlara şunu sorabilirsiniz: Eğer kendin olsaydın, şimdi şu anda neyi seçerdin? Kim olurdun? Ne yaratırdın? Ne biliyorsun? Bu sorular bu realitede fazlaca gerçek yapılan taklidin ötesinde kim oldukları hakkında farkındalığa sahip olacakları bir alan yaratmak için tasarlanmışlardır.
Eğer şimdi, şu anda 10 saniyeniz varsa, çocukluğunuzun enerjisini alın, herhangi bir yaşı seçin. Tamam. Şimdi kendinizle o çocukmuş gibi birlikte olun, sonsuz varlık olarak kendinize tümüyle izin verme ve kabulde olun. 10 saniye için. Bu dünyanızda ne yaratır? Daha fazla mı yoksa daha az kolaylık mı? Çocukları oldukları sonsuz varlık olarak kabul etmeye başlasaydık dünyada hangi değişim gerçekten mümkün olurdu?
Bu makale Diva Diaz tarafından ACCESS CONSCIOUSNESS® BLOG sayfası için yazılmıştır.
Diva Diaz’ın kendi blog sayfasına ulaşmak ve makalenin İngilizce aslını okumak için BURAYI TIKLAYINIZ.






